Omuz ağrısı kireçlenme, Omuz, diz ve kalça ekleminden sonra kireçlenmeden yani artroz tesirinden en çok etkilenen eklemdir. Omuz iki eklemden oluşmaktadır. Bu eklemler asıl omuz eklemi, kol kemiği ve kürek kemiği arasında yer alan glenohumeral denilen eklemlerdir. Bu eklem bilye yuvası gibidir. Ayrıca vücuttaki en esnek eklemdir. Kol kemiğinde olan bilye benzeri yuvarlak başı, burada küçük bir yuvanın içerisine girmektedir. Kemik başını yuvanın içinde tutan kaslar ve yumuşak dokulardır. Kolu yan tarafa, aşağıya yukarıya, vücudun karşısına veya sırta doğru uzatmaya destek olur. Normal olarak bilye başı içinde olan yuvada çok rahat kayar ve hareketini yapar. Çünkü eklemi oluşturan kol kemikleri yumuşak yapıda olan kıkırdak dokuyla korunmaktadır. Özellikle eklemin sinoyyum denen dokuyla kaplı olması da çok etkili olur. Kireçlenme ostreoartrit eklemde oluşan aşınma neticesinde ortaya çıkar. Kıkırdak yapı çatlayıp, pürüzlü bir yüzeye sahip olur. Burada kemik yuvasında aşınmada da olur. Eklem kayganlığını kaybeder, hareketlerde kısıtlanma oluşur. Bunun sonucunda kemik açığa çıkarak, üstünde çıkıntılar meydana gelir. Eklemdeki koruyucu kıkırdak tabaka yıprandığı için, hareket sınırlı olur. Kişi omuz hareketleri esnasında hafif bir sürtünme olduğunu hisseder. Omuzdaki kıkırdak yıpranmasının romatoid artrit gibi romatizmaya bağlı rahatsızlıkların neticesinde ya da travmadan, kemiğin beslenme sorunundan oluşabilir.

Omuz ağrısı ve kireçlenmesinin en bilinen belirtisi ağrı ataklarının çok olmasıdır. Özellikle ağrılar kireç depolarındaki gevşemeyle birlikte meydana çıkar. Kireç depolarının büyüklüğü oranında ağrılarda şiddetli olur. Kişilerde mekanik sıkışma da oluşur. Bu durum omuz eklemindeki iltihaplanma sebebiyle de oluşabilir. Bu özellikle romatizma hastalıkları sonucunda olur. Omuzda oluşan şişlik, ağrı, kızarıklık gibi emare olur. Kronik romatizma durumunda ise ağrıyla beraber eklem içi kireçlenme olur.

Vücudunuzda bulunan diğer eklemlerdeki kireçlenmelerdeki gibi omuzda oluşan ağrı ve kireçlenmesinde tedavide ilk olarak ağrı kesici ilaçlar, fizik tedavi uygulamaları, eklem içine enjeksiyonlar yapmak gerekmektedir. Bunların başarı oranı kireçlenmenin evresine göre değişir. Erken müdahalede oldukça başarılı sonuçlar alınır. Eklem kireçlenmesi normal olarak çok hızla ilerleyen bir rahatsızlıktır. Kıkırdak hasarı çok ilerlerse, tedavide eklem protezi uygulanmak mecburiyetinde kalınır. Kol kemiğinin başında ya da yumuşak dokuda hasar oluşmuşsa, kürek kemiği tarafında olan glenoid hasar görmemişse, yalnızca kemik başının değiştirilmesi uygun olacaktır. Humerus başı çıkarılarak, kol kemiği bu takılacak sapı sağlam tutması için hazırlanır. Sap tutturulduktan hemen sonra, metal sap bu yeni sapın üzerine yerleştirilir. Buna persiyle eklem protezi ismi verilir. Kol kemiği başında hem de yuvada erozyon olursa, kemik başındaki yuvarlağının ve yatağın değiştirilmesi gerekebilir. İlk önce yıpranan humerus başı çıkartılıp, kol kemiği bu sapı tutacak biçimde hazırlanır. Daha sonra yuva hazır hale getirilerek, buraya sabitlenir. Akabinde sap kol kemiği içine sokularak, metal yuvarlak bu sapa tutturulur. Bu işleme total eklem protezi denir. Ameliyattan sonra omuz ekleminin açıcı, omuz çevresindeki kasları sağlamlaştıran egzersizler yapılmalıdır. Tedavinin bunlarla desteklemesi tedavi sürecini kısaltır. Omuz kireçlenmesi protez ameliyatlarının deneyimli cerrahlar tarafından yapılması durumunda, yakınmalar az olur. Genellikle 2-4, ay içinde hastalar eski günlerine geri dönebilir.